ALINTI YAZILAR
salihtash@hotmail.com
LİCE OLAYI VE "GÜNAH KEÇİSİ" BİR MAHKUM
04/06/2023

Ayşe HÜR


Bugün okuduğum haber: "28 yıldır hapiste tutulan 84 yaşındaki hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan, cezaevinde 5 kez kalp krizi geçirdi, 4 kez anjiyo oldu. Yüzde 87 engelli raporuna rağmen Özkan'a 'cezaevinde kalabilir' raporu verildi."

Kimdir Mehmet Emin Özkan ve neden 28 yıldır hapistedir merak edenler için:

Özkan'ı hapse sokan o meşum olay, 1993 yılında yaşandı. O meşum yıl şöyle başlamıştı:

24 Ocak 1993: Gazeteci Uğur Mumcu otomobiline yerleştirilen bir bombanın patlaması sonucu öldü.

17 Şubat 1993’te Ankara’dan Diyarbakır’a gitmek üzere havalanan uçağın “anti-buz sisteminin çalışmaması sonucu” Yenimahalle PTT’sinin bahçesine düşmesi üzerine Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, iki subay, bir astsubay ve bir PTT görevlisi öldü.

5 Şubat 1993: Adnan Kahveci garip bir trafik kazasında öldü.

17 Nisan 1993: Cumhurbaşkanı Turgut Özal aniden öldü. Zehirlendiği iddiaları bugüne dek sürdü.

24 Mayıs 1993: İzne giden silahsız erleri taşıyan konvoy Bingöl'de durduruldu, erlerden 33'ü öldürüldü. Failin PKK olduğu söylendi.

2 Temmuz 1993: Sivas'ta Madımak Oteli ateşe verildi. Çoğu Alevi 33 yazar, düşünür, ozan ile 2 otel çalışanı devlet görevlilerinin gözleri önünde saatler süren bir linç olayı sonucu Sünni İslamcıların yönlendirdiği güruh tarafından yakılarak ya da dumanla öldürüldü.

5 Temmuz 1993: Erzincan’ın Başbağlar Köyü'nde 33 sivil öldürüldü. Öldürülenlerin üzerine "Sivas'ın intikamı alınmıştır" yazılı bildiriler bırakılmıştı. Failin PKK olduğu söylendi. Yıllar sonra JİTEM tetikçisi Ayhan Çarkın "biz yaptık" dedi.

Ve sıra bizim "meşum" olayımıza geldi.

22 Ekim 1993 günü Diyarbakır'ın Lice ilçesinde, Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikast silahı Kanas'la tek kurşunla vurularak öldürdü.

Aydın'la birlikte Uzman Çavuş Yüksel Bayar da ölmüştü. Ajanslar "PKK ile girişilen çatışma sırasında uzak mesafeden öldürüldüler" diye geçti haberi. Halbuki olay yeri inceleme yapılmadığı gibi Kanas'tan çıkan kurşunun kovanın da kayıplara karıştığı sonradan anlaşılacaktı.

Aynı gün "Lice'ye PKK'lılar saldırdı" denilerek askeri operasyon başlatıldı. Şehrin giriş ve çıkışları kapatıldı ve Lice adeta ateşe verildi. Öyle ki halktan 14 kişi kurşunlanarak ya da yakılarak öldürüldü, 401 konut 242 işyeri yakıldı.

Olayları incelemeye gelen dönemin koalisyon hükümetinin başbakan yardımcısı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve heyeti ilçeye sokulmadı. O tarihten sonra da olayla ilgili büyük bir karartma başladı. Bunları kabaca özetleyeceğim, siz daha ileri araştırmaları yaparsınız ihtiyaç duyuyorsanız.

PKK kendisi için büyük prestij(!) sağlayacak olan bu katliamı üstlenmedi. Bazı asker tanıklar Bahtiyar Aydın'ın, "olay var denilerek Lice'ye helikopterle getirildiğini ve yere iner inmez öldürüldüğünü, cinayeti Yüksekova Çetesi'nin elemanlarının yaptığını iddia ettiler.

1994’de Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı o dönemde bölgede incelemede bulunan TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu’na, olayla ilgili bir PKK’lının yakalandığını, ancak kimliğinin açıklanamayacağını söyledi. Daha sonra savcılığa böyle bir kişinin olmadığı söylendi.

Tanıklardan Etem Özer şöyle anlattı o günü: “Olay tarihinde ben askerden geleli iki ay olmuştu. Eve yürüyordum. Bir asker ‘dön’ diye bağırdı. ‘Neden’ diye sorduğumda, ‘Çatışma olacak evet git’ dedi. Bir gün böyle geçti. Ertesi gün uyandığımızda askerler evleri yakmaya devam ediyorlardı. Hatta komşumuz Mehmet Sait Eminoğlu’nun evinden çıkmasını isteyenler vardı. Bu kişiler, alt tarafları asker kıyafetli, üst tarafları sivil ancak silahlı kişilerdi. Bizi alarak Emniyet Müdürlüğü önündeki futbol sahasında topladılar. Oraya giderken yolda dört ceset gördüm. Bu kişileri tanıyordum, ikisi mezradan yaşlı kişilerdi, ikisi Kervan Mahallesinde yaşayan çocuklardı… Bizi bıraktıklarında eve döndüm, evde asılı duran askerlik fotoğrafımın üstüne ‘Bu askerin hatırına evi yakmadık’ yazılı not düşmüşler. Notun altında da TİT yazıyordu.”

2010'da bir gizli tanık, Kıdemli Üsteğmen Tünay Yanardağ ile Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın aralarının iyi olmadığını, cinayetin bu gerilimle ilişkili olduğunu iddia etti. Astsubay Hüseyin Oğuz cinayeti Yüksekova Çetesi'nin işlediğini iddia etti. Ama bunlar araştırılmadı.

Olaylardan tam 20 yıl sonra, dosyanın zamanaşımına girmesine sadece bir gün kala Diyarbakır Başsavcılığı’nca açılan dava dosyasında sadece iki sanık vardı: Lice "operasyonunu" yürüten Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Tim Komutanı Üsteğmen Tünay Yanardağ.

İddianameden: "Yaklaşık 11 saat süren çatışmada, sadece bir polis memurunun zırhlı araç içinde hafif yaralanması, bu memurun ifadesinin alınmaması, hiçbir teröristin ölü ya da yaralı olarak ele geçirilememesi, gözaltına alınıp ilk sorgudan sonra serbest bırakılan 54 kişinin ve Diyarbakır TEM Şube'ye teslim edilen 20 kişinin ifade tutanakları, yakalama tutanakları, hangi delile dayanılarak gözaltına alındıklarına dair hiçbir belgenin evrak arasında bulunmaması, sadece 20 kişilik isim listesinin bulunması,roket saldırısına maruz kaldığı ileri sürülen 'Dragon 9' isimli zırhlı araçta sadece zırh boyasının çizilmiş olması, özel şahıslara ve DEP'li  belediyeye ait bina ve araçlarda ağır hasarın bulunmasına karşılık asıl hedef olması gereken emniyet ve askeri birliklere ait binalarda hafif hasarın bulunması Liceli vatandaşların nerede, nasıl öldürüldükleri, yaralıların nasıl yaralandıklarına dair herhangi tespitin yapılmaması, şehit olan öğretmen Ali Nurettin Soyer'in öldürülmesi ile ilgili krokinin jandarma tarafından düzenlenerek savcılığa gönderilmiş olması dikkat çekmiştir."

Uzman Çavuş Yüksel Bayar’ın kardeşi İlhami Bayar, “Olaydan sonra kardeşimin Lice Ziraat Bankası’nda bulunan maaş hesabının sahte imzalarla boşaltıldığını tespit ettik. Otopsi ve olay yeri tutanağında kimin ismi geçiyorsa tespit edilip dinlenmesini istiyoruz,” dedi.

Bahtiyar Aydın'ın kızkardeşi Birsen Aydın, ağabeyinin çatışmada öldürüldüğüne inanmıyordu. Ona göre cinayet Ergenekon çetesinin işiydi. Başka iddialar da var, ancak olaydan 20 yıl sonra 2013'te açılan dava 2018'de Eşref Hatipoğlu ve Tünay Yanardağ'ın beraati ile sonlandı.

Peki, 1993 Lice Olayı'ndan(!) dolayı 25 yıldır hapiste olan tek kişi kim? Mehmet Emin Özkan. Özkan, gizli tanıklara göre güya Bahtiyar Aydın'ı vuran Kanas silahı temin eden kişi imiş. 2013'te açılan davada, Mehmet Emin Özkan'ın suçlanmasına neden olan gizli tanık ve itirafçı ifadelerinin güvenilir olmadığı anlaşılarak yeniden yargılanmasına karar verdi ancak mahkeme Özkan'ın tahliyesine karar vermedi.
 
Bu nedenle Mehmet Emin Özkan 2018'den beri yeniden yargılanmayı bekliyor. Bu arada yaşı 84'ü bulmuş, ağır hastalıkları olduğundan Adli Tıp'tan "cezaevinde bakımı yapılamaz" raporu olduğu halde tahliye edilmiyor!

Not: Devlet aslında neyin ne olduğunu bildiğini, Liceliler 1996'da AİHM'e gittiğinde 2000'de sürpriz şekilde "dostane çözüm" önererek itiraf ediyor adeta. Bir kaynakta 'yaşama hakkı ihlali' nedeniyle yapılan 6 başvuruya 10'ar bin sterlin, evi yakılan 178 kişiye 5'er bin sterlin, işyeri yakılan 94 kişiye 3'er bin sterlin olmak üzere toplam 1 milyon 232 bin sterlin tazminat ödendiğini okudum. Bunları bilince Özkan'ın hapiste tutulmasına öfkem katlanıyor, katlanıyor, patlayacak gibi oluyorum!

 



177 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Millet İttifakı - 25/02/2023
Şaban ASLAN
Devlet ve Kürtler - 31/01/2023
Devlet ve Kürtler
Lozan da Haham Naim Nahum - 30/09/2022
Lozan da Haham Naim Nahum
Ortadoğu - 04/09/2022
Ortadoğu
Tarafsız ve Bilimsel Yollarla Tespitler… - 18/09/2021
Tarafsız ve Bilimsel Yollarla Tespitler…
Yazar Selim Uzun: Zazakî-Kirdkî için ne yapılacaksa bugün yapılmalı, yarın çok geç - 24/04/2021
Yazar Selim Uzun: Zazakî-Kirdkî için ne yapılacaksa bugün yapılmalı, yarın çok geç
Dr Mustafa PEKÖZ -Suriye savaşında yeni dönem : PYD- ABD ittifakı - 27/06/2015
Suriye savaşında yeni dönem : PYD- ABD ittifakı
AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER - 19/11/2014
AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER
Keje Bemal - Amed Istanbul Değildir!!! (Amed ne Sitenbole !!! ) - 05/03/2014
Keje Bemal - Amed Istanbul Değildir!!! (Amed ne Sitenbole !!! )
 Devamı